Opeth Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Opeth fanlarının bulabileceği en geniş bilgi ve eğlence forumu
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 BLUE JEAN MAYIS 2006-İPEK ATCAN

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Opethian
Admin
Admin
Opethian


Mesaj Sayısı : 651
Kayıt tarihi : 04/11/09
Yaş : 30
Nerden : balıkesir...

BLUE JEAN MAYIS 2006-İPEK ATCAN Empty
MesajKonu: BLUE JEAN MAYIS 2006-İPEK ATCAN   BLUE JEAN MAYIS 2006-İPEK ATCAN I_icon_minitimeCuma Kas. 06, 2009 9:26 am

Genelde albüm isimleri nasıl oluşuyor? “Ghost Reveries” albümünün adı özel bir anlam taşıyor mu?
Aslında albüm adı bulmak çok zor ama bir şekilde oluşuyor ve her şey çözülüyor. Hiçbir zaman albüm adı bulmak için uzun müddet düşünmüyoruz. Genelde albüm isimleri için hayaller, gizlilik ve şiddet gibi temaların üstünde duruyoruz. Zaten bildiğiniz gibi müziğimiz ve şarkı sözlerimizde bununla uyumlu. Bu albümümüzde de aynı şekilde hepsi bir bütün oluşturuyor.
Bir yazıda Ghost Reveries” albümünüzün bir konsept albümü olduğunu okumuştum. Konsept albüm hazırlamanın ne gibi zorlukları var?
Evet bu bir konsept albüm olarak yapıldı. Sözler, kötü geçen yıllarından kurtulmaya çalışan insanlara dair. Ama bizim için sadece yazılan sözler bakımından bir konsept albümü. Müzik açısından ise oldukça farklı bir albüm. Böyle bir albüm yapmanın zor olan kısmı ise konuyu belirleyebilmek ve bunu bütün albüme yayabilmek. Tek bir şarkı yazılacağında da bir konu belirlemek gerekir fakat on şarkı için bir konu belirleyecekseniz daha ilginç bir şeyler seçmek gerekiyor ve bu da gerçekten çok zor oluyor.
Kendi müziğinizi dinliyor musunuz? Kendi kendinizi eleştiriyor musunuz?
Daha önceden yapmış olduğumuz parçaları pek dinlemiyorum. Grubun diğer elemanları da öyle. Ama dinlediğimiz zamanlarda ise tabii ki kendimizi eleştiriyoruz. Eskiden yaptığımız şarkıları dinlemek gerçekten güzel duygular uyandırıyor. Bazen geçmişte yaptığımız parçalara inanamayıp çok iyi bir sound yakaladığımızı düşünürken bazen de daha iyi olabilirdi diye düşünüyoruz. Sonuçta o şarkıları yaptığımızda daha gençtik. Şu an baktığımızda nasıl o zamanki hatalarımızı daha net görüyorsak, ileride de bugünkü hatalarımızı açıkça göreceğimize inanıyoruz ya da göremeyeceğimize Smile
Peki Opeth’in ve Heavy Metal’in geleceğini nasıl görüyorsun,ne düşünüyorsun?
Heavy Metal günden güne gelişiyor ve bu bizi çok sevindiriyor. Ama özellikle Amerika’da son zamanlarda çıkan nu-metal, emo ve listelerde gördüğümüz diğer bütün grupları saçma ve gereksiz buluyorum. Yinede bu gruplar bir bakıma çok şanslı bir döneme denk geldi çünkü artık insanlar daha çok albüm almaya ve yeni çıkan gruplarla daha çok ilgilenmeye başladılar. Bu da yeni çıkan gruplar adına büyük bir şans oldu. Bize gelince, “Ghost Reveries” albümümüzün altı ay sürecek olan turnesi bitince yeni albüm çalışmalarına başlayacağız.
O zaman yeni albüm hakkında da bir şeyler öğrenelim:)
Bence hep beraber bekleyip görelim:))
Peki, şarkılarınız nasıl şekil alıyor?
Şarkıların şekil alışı sürekli değişiyor. Önceleri akustik gitarı elimize alır evde ya da başka bir mekanda oturur parçaları yapardık. Bir haftada sözleri yazardık. Ama bu günlerde portatif stüdyomuz var. Mikael sözleri yazıyor ve bunları müzikle birleştirip demolar kaydediyor. Sonra hep beraber başına oturup bir şekilde parçaları oluşturuyoruz.
Turlarınız eğlenceli geçiyor mu?
Her zaman her şey çok olumlu olmayabiliyor. Ama genel anlamda bakınca çok heyecan verici. En eğlenceli kısmı da değişik yerler görüyor oluşumuz. Yani bugün İstanbul’da olmamız gibi. Ama kötü olan kısmı işe sadece bir günlüğüne buradayız ve etrafı gezip görebilmek için fazla vaktimiz yok. Geçen geldiğimizde de pek bir şey görememiştik.
Peki ya hiç fanlarınızla yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?
Pekala bu zor bir soru oldu. Aslında bir önceki soruyu sorduğunda aklımda bir sürü anı gelmişti ama şimdi hepsi gitti Smile) Sanırım cevap veremeyeceğim Smile) Ama hepsi gerçekten çok cömert ve iyiler, hiçbir zaman kötü elektrik almadık onlardan. Fanlarımızla iyi bir ilişkiye sahip olduğumuza inanıyorum
Müzikal açıdan günden güne daha prograsif bir hal alıyorsunuz. Önceden bunun böyle olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Steven Wilson’ın bunda bir rolü var mı?
Başlangıçta dünyanın en şeytani en sert grubu olma gibi hayallerimiz vardı. ama sonra müziğimize prograsif temalarda ekledik. Tabii ki bunda Steven Wilson’ın etkisi çok büyük. O inanılmaz bir insan. gerek müzikal açıdan başarısı gerek insanlarla ilişkisi gerçekten inanılmaz. Bize çok büyük katkısı oldu.
Bazı dinleyicileriniz sizin prograsif metal yaptığınızı düşünse de kimi Black Metal kimi Melankolik metal diyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kendinizi ne olarak değerlendiriyorsunuz?
Aslında hiç önemsemiyorum. Bence bu bir gel-git meselesi. Biliyorsunuz insanlarda çeşitli gel-gitler yaşarlar ve bu müzikte de aynı şekilde. Yeni bir şeyler eklenir, başka bir şeyler çıkarılır... Biz her zaman melankolik metal müzik yaptık aynı zamanda müzik ve söz yazarıyız ve bu da zor bir şey, bir şekilde müziğimize kendimizi de yansıtıyoruz. Demek istediğim eğer illaki kategorize etmek istiyorlarsa progresif, death ya da başka bir şey hiç fark etmez. Yeter ki nu-metal demesinler Smile)
Roadrunner ile anlaştınız. Buna ne etken oldu ve bu anlaşma sonrası daha ticari şarkılar yapabileceğinizi söyleyebilir miyiz?
Ticari şarkılar yapmamız için artık çok geç. Zaten hiçbir şekilde birileri tarafından müziğimize müdahale edilmesine izin vermeyiz. On altı yıldır bu işi yapıyoruz. Slipknot ve Linkin Park gibi ticari amaçla müzik yaptığına inandığımız ve saçma bulduğumuz grupların bulunmasına rağmen Roadrunner ile bir anlaşma yaptık. Yeni bir albümümüz var, eskiden albümlerin bulunmasının zor olduğundan yakınılıyordu ama Roadrunner’ın bu anlamda iyi bir seçim olduğunu düşünüyoruz. Ve Roadrunner aracılığı ile daha çok dinleyiciye ulaşabileceğimize inanıyoruz Hiçbir zaman değişmeyeceğiz.
Peki dinleyicilerinizin bu konuda tepkisi ne oldu?
Bizi on beş yıldır dinleyenlerin asla değişmeyeceğimizi bildiğini düşünüyorum. Ama bazı insanlar elbette ki “Roadrunner ile anlaşma imzaladılar değişecekler, ticari bir grup olacaklar” diye düşünüyordur ve bu çok normal. Ama eğer buna gerçekten inanıyorlarsa bizi dinlememelerinden başka bir şey söyleyemem Smile)) Böyle düşünmelerinin hiçbir anlamı yok. Bunun için biraz geç sanırım, iki yıllık bir grupken yapmamışken neden on beş yıllık bir grupken yapalım ki?Smile)
Mikael, Roadrunner’ın “All Star Sessionn” albümü için Type O Negative’den Josh Silver ile ‘Roads’ isimli bir parça yapmıştı. Neden bu parçayı kendi albümünüzde kullanmayı düşünmediniz?
Biliyorsunuz Roadrunner bünyesinde bulunanlar ortak bir çalışma yaparak albüm çıkarmaya karar verdiler. Zaten o albüm bizim albümümüzün çıkışından sonra yapıldı. Şarkıyı Josh yazmıştı. Bildiğim kadarıyla önce iki adet şarkı yazarak Mikael’e yollamış. Mikael’in karısı da bir Type O Negative fanı ve şarkıyı o seçmiş.
Peki, yapmış olduğunuz şarkılar çoğunlukla karanlık sözler içeriyor...
Evet öyle ama aslında hepimiz mutlu insanlarız, değil miyiz? Smile)
Evet:)) fakat yinede bir şekilde bunu kişiliklerinizin dışavurumu olarak değerlendirebilir miyiz?
Melankolik müziği mutlu temalar içeren müziklere göre daha ilginç buluyorum. Zaten sahip olduğum albümlerin çoğu da bu tarzda. Arkadaşlarla kafe ya da bara içmeye gittiğimizde mutluyuz mesela ama ne zamanki mutsuz ya da melankolik hissediyoruz o zaman elimize gitarımızı alıp müzik yapmaya başlıyoruz. Ve bence bu çok ilginç. Mesela pop müzik yapıyor olsaydık belki her şeye farklı açıdan bakacaktık fakat yaptığımız müzik bir şekilde hayata bakışımıza da etki ediyor. Karanlık temaları daha ilginç buluyorum.
Sahip olduğunuz sound oldukça melankolik. Doom metal Paradise Lost, My Dying Bride ve bunun gibi gruplarla başladı ve beraberinde de bir sürü tartışma getirdi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu tarz satanist müziği gibi değerlendiriliyor. Ve samimi olmadığı düşünülüyor. Mesela Black Metal’de aynı şekilde, faşist bir müzik olduğu için bu da insanlar tarafından samimiyetsiz bulunuyor. Doom Metal, çeşitli duygularını dile getirmek adına ilginç ve güzel bir yol bence. Paradise Lost’ta aynı şekilde, onlar da elbette ki satanist değiller:)) ama bazı insanlar gerçekten bu müziği dinleyip kendilerine zarar verebiliyorlar. Örneğin kendilerini kesmeleri gibi. Ama biz o tarz bir grup değiliz yani demek istediğim bu bizim için şarkı yazmak adına sadece bir “konu”yu temsil ediyor.
Grubun şu anki başarısından memnun musunuz? Gelecek dönemler için ne gibi beklentileriniz var?
Şu anki durumdan çok memnunum. Aslında zorlu bir yolu seçtik, çünkü on adet yeni parçamız var ve ne bir klibimiz ne de radyolarda çalan bir parçamız var. Fakat yine de bu gece olacağı gibi büyük bir seyirci kitlesine konser verebiliyoruz ve bu harika bir şey. Ve böyle güzel bir şekilde devam edeceğine inanıyorum.
“Opeth” kelimesi özel bir anlam taşıyor mu?
Aslında tam olarak bir anlamı olduğu söylenemez. Wilbur Smith’in bir kitabında geçen “Opet” adındaki kayıp şehirden esinlenerek koyuldu. Sonunda “H” harfini de biz ekledik:)
Parçalarınız neden hep okült temalar içeriyor?
Mesela Omen, Exorcist gibi filmler ilgi çekici konular içeriyor. Barındırdıkları okültizm bana oldukça ilginç geliyor ve müziğimizde bu tarz mesajlar vermek hoşumuza gidiyor. Mesela Death Metal grupları da genelde politik müzik yapıyorlar. Fakat biz politik müzik yapamayız. Bizim bu konuda vereceğimiz mesajlar yok. Bu bir seçim bence.
Peki günlük yaşamınızda genelde ne tarz müzikler dinliyorsunuz?
Günümüzde artık İpod ve MP3 playerlar var ve içine çeşit çeşit bir sürü parça yükleyip gün içinde dilediğimizi dinleyebiliyoruz. Ama ben yanımda teyp veya discman taşımaya alışmıstım ne zaman dışarı çıksam yanımda sadece bir cd olurdu. Ama dediğim gibi şimdi daha çok parçayı yanımızda taşıyabiliyoruz Smile)
Genelde metal müzik dinlesemde bunun yanında farklı şeylerde dinliyorum. 70’lerin prograsif parçalarını seviyorum mesela Nick Drake gibi. Yani sadece metal müzik dinlemeliyim diye düşünmüyorum metal olmamasına rağmen müzikal açıdan çok başarılı bulduğum parçalar mevcut. Steve Wonder da aynı şekilde, çok seviyorum:))
Peki genelde ne tarz kitaplar okuyorsun?
Zaman buldukça bol bol kitap okumaya çalışıyorum. Genelde klasikleri okumaya çalışıyorum. Özellikle JD Sellinger’ın kitaplarını beğenerek okuyorum. Aklıma gelmişken, İsveç’te bazı arkadaşlarım Türk edebiyatçılarının yazdığı bazı kitapları okuyordu, gördüğümde çok şaşırmıştım ama şimdi kitapların isimlerini hatırlamıyorum ama çok beğendiklerini söylüyorlar ben de okumaya çalışacağım:))

İpek Atcan
Mayıs 2006 - Blue Jean
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://opeth-fan.yetkin-forum.com
 
BLUE JEAN MAYIS 2006-İPEK ATCAN
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Setherial'dan Albüm Mayıs'ta
» Last Hope - Nitro - Hitman Konseri (21 Mayıs)
» TUBORG & UNİROCK 17 Mayıs Lamb of God Konseri'ne Katılacaklar
» Jean Christophe Grangé-Kızıl Nehirler mutlaka okunması gereken bir kitap

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Opeth Türkiye :: Opeth Genel :: Opeth röportajları-
Buraya geçin: